Cinsel İsteksizlik
Aile terapisi; aile içinde yaşanan sorun ve sıkıntılı süreçlerin ele alınarak çatışmaların çözülebilmesi ve tüm aile üyelerinin sağlıklı yönde değişiminin ve gelişiminin sağlanmasını amaçlar. İlişkileri düzenlenen çiftlerin mutlu ve sorunsuz bir hayat sürerken çevreleriyle olan ilişkilerinde de pozitif değişimler söz konusu olur. Bireyler, sıkıntılı ve zor olan döngülerinden kurtulabilmek için tüm sistemde meydana gelebilecek bir değişime ihtiyaç duymaktadırlar. Terapist, aile üyelerinin birbirlerine yardım edebilmeleri için yapıcı yollar bulmasına yardım eder. Her bir üyenin sıkıntısı aile sistemi içinde değerlendirilir. Terapiye katılan bireyler, kendileri ve diğer aile üyeleri hakkında daha fazla şey öğrenmektedirler. Bireylerin birbirleri ile kurdukları yakın ilişkiler desteklenmektedir. Problemlerle baş etme becerilerinin edinilmesi ile birlikte, sadece o anda yaşanan durumlara çözüm üretilmesi değil, sonrasında da yaşanabilecek bazı zor durumlarla baş edilebilesi sağlanabilmektedir.
Ailede her birey farklı sorunlardan şikayetçi olabilmektedir. Aile terapisinde tek tek bireylerin şikayetlerine odaklanmaktan çok, aile sistemindeki hangi etkenlerin bu şikayetlere neden olabileceğine bakılır. Aile sistemini etkileyen pek çok etken söz konusudur. Her ailenin; gizli, sözel olmayan, ama alttan alta işleyen kuralları, her bireyden farklı beklentileri ve duygusal bir atmosferi vardır. Ailedeki bireylerin bireyselleşme veya iç içelik düzeyleri, esneklik veya katılık dereceleri, rollerin net olup olmaması gibi özellikler; ailenin sağlıklı veya sağlıksız işleyişini özellikle etkileyebilmektedir.
Aile, bir geçmişi paylaşan, duygusal bağı olan, ortak hedef ve planları olan bireylerden oluşmuş bir yapıdır. Aile kişilerin fizyolojik ihtiyaçları kadar psikolojik ihtiyaçlarının da karşılandığı bir ortamdır. Aile sisteminde, aile ilişki kalıplarında problemler yaşanırsa aile bireylerin bu temel ihtiyaçlarını karşılayamamaya başlar. Bu durumda çok çeşitli aile bireylerinde çok çeşitli semptom ve sorunlar oluşmaya başlar. Aileler toplumsal, kişisel ya da çok çeşitli etkenler nedeniyle işlevsellik açısından ikiye ayrılır. Sağlıklı işlev gösteren aileler, sağlıksız işlev gösteren aileler.
Sağlıklı işlev gösteren ailelerin özellikleri ve bireylere etkileri şu şekildedir;
-
Aile bireyleri birbirlerinin duygularını paylaşır ve anlar.
-
Birbirlerinin farklılıkları kabullenirler.
-
Aile bireyleri birbirlerine ilgi ve sevgi hisseder.
-
Birbirleriyle gerektiğinde iş birliği yaparlar.
-
Problem çözme becerileri gelişmiştir.
-
Mizah duygusu gelişmiştir.
-
Fiziksel ve psikolojik temel ihtiyaçların karşılanır.
-
Değerler sistemini oluştururlar.
-
Birbirlerinin rahatına saygı gösterirler.
-
Birbirlerini takdir ederler.
-
Birbirleriyle İletişim kurarlar ve iletişim yoluyla problemlerini çözerler ve anlaşılmış hissederler.
-
Birlikte zaman geçirirler.
-
Sorunlarla başa çıkma becerileri gelişmiştir.
Sağlıksız işlev gösteren ailelerde görülen başlıca özellikler; kayıplar ve tutulmamış yaslar, nesiller arası travma aktarımları, problem çözme becerileri ve sorunlarla başa çıkma becerilerinin azlığı, iki kişi arasında çözülemeyen problemlerin bir üçüncü dahil edilerek çözülmeye çalışılması, rollerin birbirine karışması, hiyerarşilerin bozulması, aile hayatı ile ilgili yüksek idealler, birbirlerine çok yüksek beklentiler yükleme, çatışma çözme ve çatışmayı yönetme ile ilgili eksiklik, görüş ve beklenti karmaşıklığı, iletişimde birbirlerine karışık mesajlar verme ve hayal kırıklıkları ve karşılanmamış beklentilerdir. Aile sisteminde bu tür işlevsel ve yapısal problemler olduğunda bu durum kaçınılmaz olarak ruhsal sağlıkla ilgili psikolojik rahatsızlıkları da beraberinde getirmektedir. Var olan ve çözülmesi gerekli bir problem görmezden gelindiğinde ve çözülemeden bir yerlere atıldığında kişiler semptom oluşturarak bu problemlerin verdiği ağırlığı azaltmaya çalışmaktadır. Problemlerden kaçmanın bedelleri aile bireyleri tarafından ağır bir şekilde yaşanabilmektedir.
Aile terapisinde herhangi bir aile bireyinde var olan sorun aile sistemi üzerinden çalışılır. Aile sistemi de sorunun çözümüne dahil olduğunda, ailenin destek sistemi de harekete geçirilir, sistemden kaynaklı sorunların çözümünde yardımcı olunur. Aile danışmanlığı/terapisi; sistemin tamamı üzerinden bir değerlendirme yapma ve sistemdeki bireylerin hepsinin çözüme dahil edildiği bir çerçeveyle bakma şansı oluşturduğu için, aile danışmanlığında sorunlar bireysel terapiye/danışmanlığa oranla daha kısa sürelerde çözülebilmektedir.
Aileye yeni bir katılımın olacağı hamilelik süreçlerine dair de aile danışmanlığı verilir. Bu hizmet çeşitli temalar etrafında belirlenebilir: Hamilelik sürecindeki kişileri anne ve babalığa hazırlamak, hamilelik sonrası aile içinde değişecek olan dinamikler ve rollere dair farkındalık kazandırmak, doğumu takip eden ilk zamanlarda aile içi dengelerin oturmasına yardımcı olmak vb.
Ailenin yaşadığı zorlu yaşam olaylarında örneğin; ailedeki dengelerin değişmesine yol açan hastalık, ölüm gibi yaşam olayları sonrasında da, bu durumların üstesinden gelebilme, yeni dengeleri kurabilme ve duyguları ya da kayıpları engelleyici dinamikleri çözümlemeye yönelik çalışmalar yapılır.
Başvuru Nedenleri
-
Çocuk, anne-baba ilişkisi üzerindeki dengesizlikler, anlaşmazlıklar,
-
Aile ortamında yaşanan huzursuzluk ve gerilimler
-
Zorlayıcı ve ağır yaşam olayları, kayıp, hastalık, ölüm, iflas vb.
-
Karı koca anlaşmazlıkları
-
Yaşla birlikte gelen psikolojik durumdaki değişiklikler
-
Aile üyelerinden birinin sağlık sorunu ya da kaybının ardından aile dengesinin bozulması
-
Annenin gebeliği ya da doğum yapması ile başlayan süreçler
-
Çocuk ya da ergende gelişen uyum sorunları ya da davranış değişiklikleri
-
Ekonomik kriz
-
Aile içinde yaşanan rol karmaşaları ve hiyerarşik yapının bozulması
-
Çocukların evden ayrılması(üniversiteye gitme, evlenme gibi), karı kocanın birlikte çocuksuz bir sisteme uyum sağlamasını gerektiren süreçler
-
Aile sisteminde kriz yaratan her tür olay
-
Aile üyelerinden birinde ortaya çıkan psikolojik rahatsızlıklar( panik atak, depresyon, alkol-madde kullanımı, davranış bozuklukları, bipolar bozukluk, şizofreni, yeme bozuklukları vb)