https://www.aktuelpdr.net/ergenlik-donemi-grafikli-anlatim.html
Ergenlik bir geçiş evresidir ve doğasında çatışma vardır. İnsanlığa verilmiş ikinci bir şans olan ergenlik kişiliğin şekillendiği ve hayatın geri kalanı için önemli adımların atıldığı önemli bir dönemdir. Ergenlik her şeyden önce kendini sorgulamak demektir. Temel bedensel ve ruhsal dönüşümlerin gerçekleştiği ve bu dönüşümlerin hayatın geri kalanında kişiye yön vereceği önemli bir evredir. Ergenlik döneminde büyük fiziksel değişiklikler yaşanır ve bu fiziksel değişiklikleri psikolojik ve sosyal değişiklikler izler. Hızlı ve büyük bir değişimin yaşandığı bu dönemde ergen değişikliklere uyum sağlamada zorlanabilmektedir. Bu durum da yetişkinler tarafından uyumsuzluk başkaldırış şeklinde değerlendirilmektedir.
Ergenler her dönemde yetişkinlerle iletişim zorlukları yaşamıştır. Hatta binlerce yıl önce Aristo gençlerin devamlı değişen, her şeyi isteyen, vurdumduymaz özelliklerine dikkat çekmiştir. Socrat’ın mezar taşına artık gençlerin büyüklerine saygısız davrandıklarını, acımasızlıklarını eleştirir yazılar yazdırdığı birçok kitapta yazılmıştır. Her dönemde yetişkinler kendi ergenliklerini unutup, ergenlerin davranışlarını eleştirmişlerdir. Yani ‘gençler bizim zamanımızda böyle miydi ‘ sözü sadece günümüze özel bir söz değil binlerce yıldır yetişkinler tarafından gençlere söylenen bir yakınma olmuştur.
Ergen ne çocuktur ne de yetişkin araftadır. Bu durum da bol bol bocalamayı beraberinde getirir. Ergenlik dönemi çocukluktaki yaraların sarılması için ikinci bir şans verir insana. Ergenin doğru yönlendirilmesi, ihtiyaç duyduğunda yanında olunması, eleştirilmek yerine kapsanıp anlaşılması hayatının geri kalanı için belirleyici bir rol oynayabilir.
Peki “ sağlıklı” geçecek bir ergenlik döneminde bir ergenin başarması gereken yaşam görevleri genel olarak nelerdir?
Ergenlik Dönemi Gelişimsel Görevleri
1. Fiziksel görünüşünü kabul etmek ve bedenini etkili bir şekilde kullanmak: Ergenlikteki bir dizi biyolojik değişimle, birey yetişkinlikteki, boy, kilo, bedensel ve cinsel özelliklerine kavuşur. Ancak bazı insanlar bu özelliklerinden hoşnut olmazlar. Kimi kız ya da erkekler, boylarının kısa olmasından şikâyet ederken, kimisi de kendini güzel ya da yakışıklı bulmayabilir. Bu dönemde herkes kendine “Ben normal miyim?” diye sorar. Buradaki gelişim görevi bedensel özelliklerini kabul etmeyi ve onlardan memnun olmayı öğrenmektir.
2. Kadın ya da erkek olarak toplumsal cinsiyet rolünü sahiplenmek: Son yıllarda toplumsal kadın ve erkek rolünün gereklerini yerine getirmekle ilgili çok fazla değişiklik söz konusu olmuştur. Ancak yine de bir ergenin bu dönemde kültürünün gerekliliklerine uygun bir toplumsal cinsiyet rolü üstlenmesi beklenir.
3. Her iki cinsten yaşıtlarıyla yeni ve olgun ilişkiler kurmak: İlk ergenlikteki aynı cinsten yaşıt arkadaşlık ilişkisi yerini, daha olgun kadın-erkek ilişkilerine bırakmalıdır. Ergen karma grupta, gülüşmeden, kızarmadan, terlemeden ne söyleyeceğini ve nasıl söyleyeceğini, yetişkinlere özgü çeşitli toplumsal etkinliklere nasıl katılacağını öğrenmek zorundadır. Toplumsal ilişkilerin nasıl olacağını büyük çoğunlukla kültür belirler.
4. Anne baba ve diğer yetişkinlerden duygusal olarak bağımsız olmak: Bu görev ayrılma ve bireyleşme olarak da ifade edilebilir. Normal ergen gelişimi ebeveynden psikolojik olarak bağımsız olmayı öğrenmeyi, ev ve aile dışında ilişkiler kurmayı ve kendi kimliğini aramayı gerektirir. Ergenler bir yandan kendilerini ayırırken bir yandan da ailenin bir üyesi gibi katılmaya devam ederek bireyleşir. Olgunlaşma ve ayrılma aileleriyle ilişkilerinde ne kadar uzaklaştıklarına bakarak ölçülemez.
5. Bir meslek seçip bunun için hazırlanmak ve ekonomik özgürlüğe kavuşabilmek: Bir ergenin ekonomik olarak özgürlüğe kavuşabilmesi ve kendi ayakları üzerinde durabilmesi için bir meslek sahibi olması gerekmektedir. Birçok durumda ergenlik yılları resmi okul öğrenimi, yeteneklerin ve ilgilerin belirlenmesi üzerinde yoğunlaşarak, genç insana yetişkin yasamı için ne istediği, ne yapabileceği ve ne yapacağı konusunda karar vermesi için zaman sağlamaktadır. Ekonomik özgürlüğe sahip olmak için belirlenen yollar, sosyo-ekonomik düzeye bağlı olarak farklılaşmaktadır. Birçok kişi bu tür seçimleri ergenliğinin sonunda ya da yetişkinliğinin baslarında yapmasına rağmen, ergenlik dönemindeki okul yaşantısı ve ebeveynlerin yasam biçimleri ergenin gelecek yönelimi üzerinde etkilidir. Birçok çalışmanın sonucu ergenlerin gelecek beklentilerinin kültürel cinsiyet rolleri ve o kültürdeki geçmiş deneyimleri doğrultusunda şekillendiği sonucuna ulaşmışlardır.
6.Evlilik ve aile yaşantısına hazırlanmak: Bu gelişim görevi, üç, dört ve besinci görevlerde ilerleme kaydedilmiş olmasına bağlıdır. Ergenlerin büyük çoğunluğu evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı beklemektedir. Ancak bazı ergenler bu süreci zevkle beklerken, bazıları da öfke ya da korku hissederler. Bireyin bu alandaki tutumu, başarı ya da başarısızlığı, hem kültürden hem sosyo-ekonomik düzeyden hem de aile deneyimlerinden etkilenir.
7. Toplumsal olarak sorumlu davranışlar sergilemeyi istemek ve bunu başarmak: Çok az istisna dışında insanlar yaşamlarını soyutlanmış bir biçimde değil, bir topluluk, bölge, ülke içinde yaşarlar. Ergen bir yetişkin olarak siyasal, dinsel ve toplumsal etkinliklere sorumlu olarak katılmayı, vergi ödemeyi ve oy vermeyi öğrenmesi gerekmektedir.
8. Bir ideoloji edinmek ve davranışlarına yol gösterecek bir takım değerleri ve ahlaki sistemi oluşturmak: Bebeklikten ergenliğe kadar bir birey üzerinde ana babaların, yaşıtların, okulun ve dinin uyguladığı etkiler, yasamak için bir dizi standart oluşturmayı amaçlar. Bu değerler bireyin benliğine katılır ve hem toplumu hem de bireyselliği yansıtır. Bu nedenle ergenler bir siyasi görüş ya da bir toplumsal duruş belirlemek ihtiyacı hissederler.
Çocuğun diğer insanlarla olan sosyal ilişkilerinin nasıl olacağı, hayatının ilk yıllarındaki öğrenmelerine bağlıdır. Bu bakımdan anne baba ve diğer yetişkinlerin sosyal davranışları çok önemlidir. Gerek kuramsal bilgiler gerekse araştırmalar, ergenin, kimlik gelişimi gibi önemli gelişimsel görevleri başarıyla tamamlamasında aile ortamının çok büyük etkisi olduğu konusunda ortak bilgiler ortaya koymaktadır.
Ergenlikte duygusal sorunlara ve strese yol açan faktörler toplumdan topluma ve kültürden kültüre değişiklik göstermektedir. Çünkü ergenin gelişimsel görevleri büyük ölçüde sosyal çevre tarafından belirlenir ve her toplumun ergenlik dönemindeki gence yaklaşımı farklıdır. Gelişim görevlerinin tamamlanma şekli, bireyin genç yetişkinlik döneminde önüne sunulacak yeni gelişim görevleri ile başa çıkmada ne kadar iyi hazırlıklı olduğunu etkileyecektir.
Ebeveynler ergenlik dönemindeki çocuklarını yargılamak yerine, kendi ergenlik dönemlerindeki ihtiyaçlarını hatırlamaya çalışıp onları olabildiğince kapsayarak anlamaya çalışmalıdırlar. Ergenler bu dönemi çok sancılı bir şekilde geçiriyorsa, ergenlik dönemindeki görevlerini başarmakta zorluk yaşıyorsa ve ebeveynler bu durumun üstesinden gelemiyorsa mutlaka ergenlerle çalışan bir uzmandan destek alınmalıdır. İnsan yaşamında çok önemli olan hatta ikinci doğum olarak görebileceğimiz bu dönem sorunlu bir şekilde geçerse, ergen bu döneme ait yaşam görevlerini yerine getiremezse yetişkinlik süresince bu dönemin faturası ödenebilir. Ergenlik yeniden bir doğuştur ve doğumlar sancılı olur.
Klinik Psikolog / Psikoterapist Reyhan Nuray DUMAN
Son Yorumlar