İnternet ve Bilgisayar Bağımlılığı

İnternet-Bilgisayar Bağımlılığı

Günümüzde bilgisayar ve internet hayatımızın vazgeçilmezleri haline geldi. Gençler artık sadece evdeki bilgisayarlarla değil, telefon teknolojilerinin gelişmesiyle internetle bulundukları her yerde meşguller. Hayatlarının büyük bölümünü gerçeklikte yaşamak yerine sanal ortamlarda tanıdıkları tanımadıkları kişilerle yazışarak, sanal oyunlar oynayarak, pornoğrafik sitelerde gezinerek geçirmektedirler.

Bilgisayar ve internet bağımlılığında en büyük risk grubu ergenlerdir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki erkeklerde kızlardan 2 veya 3 kat daha fazla görülmektedir. Bağımlı gençlerin depresyona yatkınlığı, yalnızlık duygusu, düşük benlik algısı, sosyal anksiyete düzeyinin yüksek olması, hayal kırıklıklarına aşırı duyarlı olma,saplantılı olma düzeyi, okul başarısızlığı ve bunların getirdiği sosyal izolasyon riskini arttırmaktadır. Aile içi ilişkilerin problemli olduğu ortamlarda yaşayan çocuk ve ergenler de risk grubundadır. Kişiler arası ilişkilerde problem yaşayanlar kendilerini gerçekleştirebilecekleri ve güvende ve risksiz iletişim kurabilecekleri sanal ortamlar sayesinde daha yatkın hale gelmektedirler.

Risk altında olan çocuklar sadece bağımlılık riski değil aynı zamanda fiziksel problemlerle de karşı karşıyadırlar. Bilgisayar kullanımına bağlı kas ve iskelet ağrıları araştırılmış ve anlamlı oranda yüksek olmaktadır.

Ergenler sanal ortamda bir gruba ait olduklarını hissediyorlar. Günlük yaşamda iletişim kurmada ve sosyal ortamlara katılmada güçlük yaşayan ergenler, bu gruplar içinde onaylandıklarını, kabul edildiklerini hissediyor.
Bilgisayar, günlük yaşamda kolay iletişim kuramayan çocuk ve ergenelere, iletişim kurma ve birçok kişiyle tanışma olanağı sunuyor. Ergenler sanal ortamda kendilerini daha kolay ifade edebiliyor.
İnternetin sunduğu iletişim olanağı, çocukları ve ergenleri günlük yaşamda olduğundan daha çok yakınlaştırıyor. Ergenler bu ortam içinde içlerinden geldiği gibi iletişim kurup yakınlaşıyor.

İnternet aracılığıyla hayallerdeki kişi olabiliyorlar. Ergenler, sosyal ilişki kurmada zorlanıyor, utangaç ya da kendine güvensiz olsalar bile, internet ortamında olmak istedikleri kişi gibi davranabiliyorlar.
Bilgisayar oyunları ya da internet üzerinden sunulan içerik çok renkli, hızlı, görsel ve işitsel efektler tarafından zenginleştirilmiş olduğu için, çocuğun ya da ergenin bilgisayar başında keyifli ve uzun zaman geçirmesine yardımcı oluyor. Bu da günlük sıkıntılar ya da sorunlardan uzaklaşmak isteyen çocuk ve ergenleri bilgisayar başına çekiyor.

Çocuklarınızın internet ve bilgisayar bağımlılık düzeylerini algılayabilmek, problem çok büyük sıkıntılara yol açmadan müdahale edebilmek için son derece önemlidir.

Belirtileri;

  • Derslerinde düşüş başlamışsa,

  • Okula giderken ya da uyurken bilgisayarı açık bırakıyorsa,

  • İnternet hakkında fanteziler ve hayal kuruyorsa,

  • Asıl niyet ettiğinden daha fazla on-line kalıyorsa,

  • Diğer sosyal aktivitelere ilgi azalmış ya da bu aktivitelere vakit bulamıyorsa,

  • Gerçek hayattaki ve arkadaş ilişkilerin bozulmuş ya da meslek veya okul hayatındaki işlevselliğin düşmüşse,

  • İnternette geçirdiğin zaman hakkında kendini savunmak için yalan söyleme ihtiyacı duyuyorsa,

  • Gece internette geçirilen zaman nedeniyle az uyku uyuyor ve ertesi gün yorgun geziyor, bu yorgunluğa rağmen bir sonraki gece de internette dolaşma gücünü bulabiliyorsa,

İnternet kullanımını kesme ya da durdurma girişiminde bulunulduğunda tedirginlik, sıkıntılı, depresif ya da alıngan ruh hali yaşıyorsa mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır..