BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİ

Psikoterapinin ne olduğuna dair sorular zihninizi meşgul ediyorsa mutlaka okumanızı tavsiye edeceğim bir kitap. Bütün psikoterapi ekollerini tek pota içinde eritip hepsine birden saygı duymayı, ya o ya bu demeden hepsinden bir şeyler almayı yol edinmiş Tahir Özakkaş’ ın baş yapıtı diyebileceğim bu kitap hem terapistler hem de danışanlar için yol gösterici bir deniz feneri niteliği taşımaktadır.

Psikoterapi iki kişi arasında yapılan sıradan bir konuşma, sohbet değildir. Psikoterapi insanı açıklayan, insanın yaşam boyu gelişimini izah eden, felsefi ve bilimsel bir arka, bir insan modeline dayalı bir sistemi kabul ettikten sonra bu sisteme göre belirli nedenlerle normalden sapma gösteren duygu, davranış ve düşünceleri belirli stratejilerle düzeltilmesini amaçlayan bir bilimsel disiplindir. Günümüzde kullanılan binlerce psikoterapi yöntemi vardır. Psikoterapi yaklaşımlarını belirli gruplar altında incelemek istersek bunları  dört ana kümede toplayabiliriz:

  1. Kaynağını Pavlov’un hayvanlar üzerinde yaptığı çalışmalardan alan ve temel olarak  koşullu şartlanmayı kabul eden Davranışçı Psikoterapiler.
  2. İnsanı hayvandan ayıran temel yapının düşünce olduğunu iddia eden ve algılama farklılığı üzerinde duran Bilişsel Psikoterapiler.
  3. İnsanın problemlerinin o anla sınırlı olmayıp sadece bugüne değil geçmişe de odaklanan ve geçmişteki yaşantıların bugünkü yapıyı oluşturduğunu savunan Dinamik Psikoterapiler.
  4. İnsanın en temel varlık nedenlerini inceleyen, irdeleyen ve varoluşsal sorulara cevap bulamamayla ilgili insanın kriz yaşadığını iddia eden Varoluşçu Psikoterapiler.

Bütün bu psikoterapi yaklaşımları ve teknikleri tek başına ele alındığında  insanın bir yönünü izah etmekte ancak bütünü değerlendirmede yetersiz kalmaktadır. Tek bir yaklaşıma takılıp kalındığında farklı bireyler üzerinde hep aynı yaklaşım kullanılmaya çalışıldığında tıkanılan ve çıkmaza girilen noktalarla karşılaşılmaktadır. Bu çıkmazdan kurtulabilmenin tek yolu geliştirilmiş olan psikoterapik yaklaşımların her birinin hangi danışana terapi sürecinin hangi aşamasında uygulanabileceğinin teorik bilgisini bilmek ve yetkin şekilde uygulayabilmekten geçer.

Psikoterapi bio-psiko-sosyal bir varlık olan insanın problemlerine yardımcı olabilmek için ortaya çıkmış bir disiplindir. İnsanın mutlu olabilmesi için biyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarının giderilmesi aynı zamanda bireyin sosyal çevreye uyum sağlaması ve kendini özgün bir şekilde yaşadığı habitatta ortaya koyabilmesi ile mümkündür. İnsanı kültüründen bağımsız olarak düşünmek mümkün değildir bu nedenle batı kültüründe ortaya çıkmış bir psikoterapi ekolünü aynen alıp Türk Kültürüne uyarlamanın bazı sakıncaları olacaktır.

 

Bütüncül psikoterapi insanın biyolojik oluşumunu, genetik yapısını, anne-babanın zihninde tasarlanan bebek modelini, doğumdan sonra adaptasyon sürecini, ilk algılarını, algıların birleşmesini, dürtülerin tatmini ile gerçeklik arasındaki gerilimi, ötekinin gözünde kendiliğini nasıl algıladığını, var olan kendilik ile içeride tasarlanan kendiliğin uzaklığı veya yakınlığı ve bunların hepsinin mutlak olan gerçeğe yakınlığı ve uzaklığını araştırır.  Bütüncül Psikoterapi; insanın karmaşık çok faktörlü yapısındaki bütün bu faktörleri göz önünde bulundurarak dinamik ilişkiyi anlamaya, kavramlaştırmaya ve çözmeye çalışmaktadır.

Kaynak: Bütüncül Psikoterapi / Tahir Özakkaş

Uzm. Psikolog Reyhan Nuray Duman

Bütüncül Psikoloji Danışmanlık ve Eğitim Merkezi